Bu sene Avrupa futbolunun en renkli takımı hiç kuşkusuz Barça. Attıkları goller, hücum zenginlikleri, hem liglerinde hem de Avrupa’daki maçları tüm futbolseverelere keyif verecek düzeyde. Kişisel olarak bana borçları var bir tek. Bu sene sahalarındaki kaybettikleri yegane maç olan Espanyol maçında bana sadece tek gol attıkları bir mağlubiyet izlettiler. Neyse konumuza dönecek olursak, İspanya’nın Avrupa şampiyonu kadrosunun omurgasına Messi, Eto’o ve Henry gibi durdurulamaz yıldızlar eklenince Barcelona inanılmaz bir takım haline geldi.
Öyle ki ligin daha ilk yarısında büyük fark açtılar, Avrupa maçlarında ise terlemediler bile. En son Bayern Münih eşleşmesi olayı ne kadar abarttıklarının ispatıydı. Sporting Lizbon’a bir araba dolusu gol atan Bayern’i tek kelimeyle sürklase ettiler. 15 dakika içinde hayat zindan oldu Almanlara. Oradan başlayan travma da büyük ümitlerle takımın başına getirtilen Klinsmann’ı lig bitmeden emekli etti.
Şimdi Barcelona’nın önünde çok önemli bir 8 gün var. Bu 8 günde 3 maç yapacaklar ve sezon başından beri yaptıkları şovu iyi bir finalle bitirme şansına sahipler. Sahalarında Chelsea’yi ağırladıktan sonra Bernabeu’ya Real Madrid maçına gidecekler ve haftaya Stamford Bridge’de Şampiyonlar Ligi yarı final rövanşı. Guardiola’nın takımında çok fazla rotasyon yapma şansı olmayacak bir hafta bu. Ne var ne yok sahaya sürmek zorunda. İşler bugüne kadar gittiği gibi olursa gelecek hafta sonuna ligi artık bitirmiş, Roma’daki Şampiyonlar Ligi planları yapan bir takım olarak girebilirler. Ama eğer kötü senaryo olursa, ligde 1 puan arkalarında Real Madrid’in nefesini enselerinde hissederken Avrupa defterini de kapatmış olabilirler.
Peki neler mi olur? Ben fikirlerimi söyleyeyim. Öncelikle ligden başlayalım. Ben Barcelona’nın bu saatten sonra İspanyol liginde problem yaşayacağını düşünmüyorum. Bernabeu’da kaybetseler dahi, ki bence Barcelona bu maçı kaybetmez, ligin geri kalanında avantaj Katalanlarda olacak. Bernabeu’da daha kontrollü ve avantajı eline bulunduran takım Barça olacaktır. Real Madrid’liler için El Classico’nun ölüm kalım maçı haline gelmesi, işleri onlar için daha zor hale getirecektir. Bu tarz maçlarda eğer takımınız güçlüyse, maçın son şans olması avantajdır. Ama eğer güç dengesi rakipten yana ve o maç sizin için son şanssa yanarsınız. El Classico’da da daha güçlü olan takım tartışmasız Barcelona. Olağanüstü şeyler olmadıkça işler onların istediği gibi gelişecektir. Bizi şaşırtacak tek şey Casillas-Valdes farkı olabilir. Bu da Real Madrid için büyük ikramiye olur...
Chelsea maçları bence Real Madrid maçından çok daha zor. Çünkü büyük favori Barça gözüküyor. Ve karşılarında kazanmayı bilen Hiddink’in sağlam takımı Chelsea var. Chelsea potansiyeli olan ama bu sene hiç patlama yapamamış bir takım. Üstelik uzun yıllardır hep Şampiyonlar Ligi favorlilerinden biriyken, bu defa hiç ortalarda yoklar. Bu onlar için avantaj. Tüm sezonu, geçecekleri bir Barcelona turuyla kurtarabilirler ve karşılarına çıkacak İngiliz finalistin elinden kupayı bir anda kapabilirler. Barcelona, Chelsea maçlarında konsantrasyon problemi yaşarsa çok zorlanır. Bir de tempo ve maçların gidişatı Barcelona’nın istediği gibi olmalı. Golsuz ve temposuz maçlar olursa Chelsea’nin şansı artar. Goller ve açık futbol olursa Barcelona ağırlığını koyar.
Bir tek şey ne olursa olsun değişmez. Bu maçlar futbolun en güzelin en üst seviyede oynandığı, oynanan futbol bazen bizi doyurmasa da; sahadaki oyuncuların maçların atmosferinin bizi büyülediği akşamlar. Keyfini çıkaralım...